Echternach Gölü Kıyısında Eğlence ve Neşe: e-Lake 2024 Müzik Festivali Binlerce Meraklıyı Ağırlamaya Hazır
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
e-Lake Festivali 2024, 9 Ağustos'ta başlayıp 11 Ağustos'a kadar devam edecek. Bu festival, Lüksemburg'un güzide mekanı Echternach Gölü kıyısında gerçekleştirilecek. Festivale katılım ücretsiz olup, müzik ve eğlencenin tadını çıkarmak isteyenler için harika bir fırsat sunuyor.
2024 e-Lake Festivali Programı:
Cuma, 9 Ağustos: 18:00 - 03:00
Cumartesi, 10 Ağustos: 15:00 - 03:00
Pazar, 11 Ağustos: 15:00 - 01:00
Yeni Gelişmeler:
e-Lake Festivali'nin güvenli ve bilinçli bir ortam sağlama çabaları kapsamında, 4motion organizasyonu 2016 yılından bu yana "Safer Use" adı altında çeşitli programlar yürütmektedir. Bu program, uyuşturucu kullanımı, cinsel aktiviteler ve cinsiyet temelli şiddetle ilgili riskleri azaltmayı hedefleyen önlemler içermektedir.
4motion, Avrupa projesi sexismfreenight kapsamında, özellikle eğlence ortamlarında cinsiyet temelli şiddetle mücadele etmek için önleyici tedbirler sunmaktadır. Pipapo ekibi, eğitimler ve farkındalık artırıcı faaliyetler yoluyla bu alanda gerekli bilgi ve uzmanlığı edinmiştir.
e-Lake Festivali süresince, kulak tıkaçları ve prezervatif gibi koruyucu malzemeler dağıtılacak ve uyuşturucular, cinsel aktiviteler ve güvenlik ipuçları hakkında kapsamlı bilgiler verilecektir. Ulusal Sağlık Laboratuvarı (LNS) ile işbirliği yapılarak, katılımcıların tükettiği maddelerin analiz edilmesi (Drug Checking) imkanı sağlanacak, böylece katılımcılar bilinçli ve bilgili bir şekilde tüketim yapabileceklerdir.
Uyuşturucu zehirlenmeleri veya aşırı tüketimden kaynaklanan sorunlar durumunda, dinlenme ve iyileşme alanı da mevcut olacak. Bu alan, rahatlama ve su takviyesi sağlayarak, maddelerin olumsuz etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır.
Bu tedbirler, bireysel sağlığın korunmasının yanı sıra, topluluk içinde güvenli, eşit ve kapsayıcı bir gece kültürünü teşvik etmek için tasarlanmıştır. Geçmişte birçok tehlikeli ve istenmeyen durum, şeffaf bilgi ve farkındalık sayesinde önlenebilirdi. Şimdi Pipapo, bu koşulları sağlamaya yönelik çabalarını sürdürmektedir.
Echternach Gölü kıyısında gerçekleşecek e-Lake 2024 Müzik Festivali, müzikseverler için unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Bu festivale katılarak, hem eğlenceye doyabilir hem de güvenli ve bilinçli bir etkinliğin tadını çıkarabilirsiniz.
Caritas Yardım Kuruluşunda Kriz: 60 Milyon Euroluk Yolsuzluk ve 30 Milyon Euroluk Şaşırtıcı Banka Kredisi
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Geçmiş Bilgi:
Son aylarda Caritas yardım kuruluşu, 60 milyon euroluk büyük bir yolsuzluğun ortaya çıkmasıyla ciddi mali ve yönetim sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Bu yolsuzlukta, devlet fonlarının önemli bir kısmının yanlış kullanıldığı ve gelecekteki devlet gelirlerine teminat gösterilerek 30 milyon euroluk krediler alındığı belirlendi. Bu durum, kuruluşta krize yol açtı ve Lüksemburg hükümetini konuyu yakından incelemeye zorladı.
Yeni Gelişmeler:
Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden, OGBL sendikası ile yaptığı görüşme sonrasında Caritas'ın devletten yeniden fon alabilmesi için gerekli kriterleri henüz karşılamadığını açıkladı. Frieden, hükümetin şu anda tüm seçenekleri değerlendirdiğini ve Eylül ayına kadar bu kriz için bir çözüm sunacağını belirtti.
Başbakan Frieden, "Şu anda, hükümetin bu kuruluşa yeniden mali yardım yapabilmesi için gerekli koşullar sağlanmış değil, hatta Caritas şu an yabancı uzmanlardan oluşan bir kriz komitesi kurmuş olsa bile," dedi. Ayrıca, "iç örgütsel güveni artırmak için yapılan bu girişim önemli, ancak hükümet 'kim ne hatayı yaptı' sorusuna net bir cevap bulana kadar para veremez," diye ekledi. Caritas'ın 30 milyon euro tutarında krediler aldığı ve bu kredilerin "gelecekteki devlet gelirlerine teminat gösterildiği" de belirtiliyor. Luc Frieden, devletin kamu fonlarını koruması gerektiğini ve bu şartlar altında Caritas'a mali yardım yapamayacağını vurguladı.
Buna rağmen, Başbakan, çalışanların maaşlarının ödenmeye devam edeceğine dair güvence verdi çünkü hükümet bu kişilere ve onların sosyal hizmetlerine ihtiyaç duyuyor. "Hükümet, bu faaliyetlerin devamını sağlayacak ve OGBL sendikasının da temsil ettiği bu alanda aktif olan kişilere destek olacak," dedi. Ayrıca, Eylül ayına kadar bir çözüm bulunacağını, hatta bu çözüm geçici olsa bile masada olacağını belirtti.
Dışişleri Bakanı Xavier Bettel, Caritas’ın dış faaliyetlerini incelemekle görevlendirildi. Bu faaliyetler, tekrarlanabilir olmadıkları için iç faaliyetlerden farklı olarak değerlendiriliyor.
Tepkiler:
Görüşme sonrasında, OGBL sendikası toplantının sonuçlarından memnuniyetini dile getirdi. OGBL Başkanı Nora Back, Eylül ayında sunulacak çözümlerin uygulanacağından emin olunması gerektiğini ifade etti.
Luc Frieden, kendisi ve diğer Lüksemburgluların Caritas’ın nasıl bu kadar kredi alabildiğine ve mali krediler sağlayabildiğine şaşırdıklarını belirtti. Ayrıca, CSSF (Finansal Sektör Denetim Komisyonu) tarafından bir rapor alınana kadar bankaların rolü hakkında yorum yapamayacağını söyledi.
Bir yardım kuruluşu olarak Caritas'ın, gelecekteki devlet gelirlerine teminat göstererek 30 milyon euro kredi alabilmesi, bu tür kuruluşlarda denetim ve mali şeffaflık konusundaki ciddi soruları gündeme getiriyor. Yardım kuruluşları, etik ve sosyal sorumlulukları nedeniyle en yüksek düzeyde şeffaflık ve mali yönetim standartlarına sahip olmalıdır. Bu tür kredilerin, titiz ve şeffaf incelemeler olmadan verilmesi, sadece kamu güvenini zedelemekle kalmaz, aynı zamanda kamu bütçeleri için büyük riskler oluşturur. Bu nedenle, yardım kuruluşlarında denetimlerin güçlendirilmesi ve mali şeffaflık mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Bu amaçla, bağımsız periyodik incelemeler ve şeffaf mali raporlama standart hale getirilmelidir.
Lüksemburg Okullarında LGBTQ+ Konularının Eğitimine Destek İçin Yeni Dalga: Yeni Dilekçe 4500'den Fazla İmza Topladı
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Geçmiş Bilgi:
İki ay önce, Lüksemburg’da çocuklar ve gençler için LGBTQ+ konularının eğitimden çıkarılmasını talep eden bir dilekçe başlatıldı. Bu dilekçe, 8800’den fazla imza topladı ve toplumda geniş çapta tartışmalara yol açtı. Dilekçenin yazarı, her ailenin bu konuları kendi inanç ve değerlerine göre ele alması gerektiğini ve bu konuların erken yaşlarda tanıtılmasının çocukların psikolojik ve eğitsel gelişimine zarar verebileceğini savunuyordu.
Yeni Rapor:
Ancak, Lüksemburg okullarında LGBTQ+ konularının eğitimine destek veren yeni bir dilekçe, başlatıldıktan sadece altı saat sonra 4500’den fazla imza topladı. 3281 numaralı bu dilekçenin büyük olasılıkla kamuya açık bir tartışmanın konusu olması bekleniyor.
Yeni dilekçenin yazarı, modern ve sorumlu bir toplumda devletin, çocukların ve gençlerin müfredatına LGBTQ+ konularını dahil etmesi gerektiğini vurguluyor. Bu eğitimin, çocukların ekonomik, etnik, dini veya ailevi kökenlerinden bağımsız olarak sosyal anlayışlarını güçlendirmek amacıyla yapılması gerektiğini belirtiyor. Dilekçe ayrıca, LGBTQ+ bireylerine yönelik ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele etmeyi, saygı ve kabul değerlerini erken yaşlardan itibaren öğretmeyi ve homofobi, transfobi ve diğer ayrımcılık ve ırkçılık biçimleriyle mücadele etmeyi hedefliyor.
Dilekçeler Komisyonu Başkanı Francine Closener, bu hafta her iki dilekçenin eşzamanlı olarak incelenebileceğini açıkladı.
Bu, Lüksemburg okullarında LGBTQ+ konularının eğitimine verilen desteğin yeni dalgası, Lüksemburg toplumunun bir kesiminin çeşitliliği ve sosyal kabulü teşvik etmeye istekli olduğunu göstermektedir ve bu durum ülkenin eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açabilir.
Tartışmalı İstatistikler: Lüksemburg Yabancıları Daha mı Fazla Cezalandırıyor Yoksa Yabancılar Daha mı Fazla Suç İşliyor?
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Lüksemburg Adalet Bakanı Elisabeth Margue, 2014'ten 2024'e kadar olan dönemi kapsayan bir dizi istatistik sundu. Bu istatistiklerde ana kriterin kişilerin etnik kökeni değil, milliyeti olduğu vurgulandı. Bir kişinin birden fazla milliyeti, Lüksemburg milliyeti de dahil, varsa, bu kişi Lüksemburglu olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca, bazı durumlarda kişilerin milliyeti bilinmemektedir.
Bu istatistikler suçların şiddet derecesini içermemekte ve yalnızca istatistiksel verileri göstermektedir. Hapis cezaları konusunda, kesin hapis, kısmi askıya alma ve tam askıya alma arasında ayrım yapılmıştır ve tutuklulukta bulunan kişiler değerlendirmeye alınmamıştır.
2014'ten Haziran 2024 ortasına kadar yaklaşık 27.000 kişi, sabıka kaydı olmaksızın mahkemeye çıkmıştır. Bu kişilerin %40'ından fazlası Lüksemburglu, %55.6'sı yabancı ve geri kalanı ise milliyeti bilinmeyen veya vatansız kişilerdir. Bu oranlar her yıl neredeyse sabit kalmıştır.
Sabıka kaydı olmadan hapis cezasına çarptırılan yaklaşık 5.300 kişi arasında, %20'si Lüksemburglu, %69'u yabancı ve %11'i vatansız veya milliyeti bilinmeyen kişilerdir. Bu oranlar da son 10 yıl boyunca sabit kalmıştır.
İlk mahkumiyetlerde verilen hapis cezalarının %21'i kesin hapis cezası, geri kalanı ise kısmi veya tam askıya alınmış cezalardır. Lüksemburglular kesin hapis cezalarının biraz üzerinde %5'ini oluştururken, yabancılar yaklaşık %80'ini oluşturmaktadır. Bu oranlar da analiz edilen 10 yıl boyunca sabit kalmıştır.
Şu anda, cezaevinde yaklaşık 350 mahkum bulunmaktadır ve bunların %69'u yabancı, %31'i ise Lüksemburgludur. Bu kişiler hüküm giymiş olup, tutuklulukta değillerdir.
Adalet Bakanı, Lüksemburg'da yargıçların önyargılara ve klişelere karşı farkındalıklarının artırılmasını desteklediğini, ancak bunun bakanlığının yetki alanında olmadığını ve yargı makamlarının yetkisi dahilinde olduğunu belirtti.
Lüksemburg Adalet Bakanı'nın sunduğu istatistikler, kesin hapis cezasına çarptırılanların %80'inden fazlasının yabancı olduğunu göstermektedir. Bu veriler iki önemli soruyu gündeme getiriyor: Lüksemburg adalet sistemi yabancılara karşı haksız bir şekilde daha sert mi davranıyor, yoksa gerçekten yabancı nüfus arasında suç oranı daha mı yüksek? Bazıları, önyargılar ve kurumsal ayrımcılığın bu farkın nedeni olabileceğine inanırken, diğerleri göçmenlerin ekonomik ve sosyal koşullarının onları suça yönlendirdiğini düşünüyor. Her iki varsayım da dikkatli bir inceleme ve olası sorunların çözümü için uygun önlemler alınmasını gerektirmektedir.
Lüksemburg’da Yeni Kira Yasası 1 Ağustos’tan İtibaren Yürürlükte
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Geçmiş Bilgi:
Kira sözleşmelerinin koşulları ve konut piyasasındaki baskılarla ilgili sürekli yaşanan zorlukların ardından, Lüksemburg Parlamentosu, yaz tatilinden önce, 10 Temmuz 2024’te, kira yasasında revize edilmiş metni onayladı.
Yeni Rapor:
Lüksemburg’un kiralık konut piyasası, 1 Ağustos itibariyle yürürlüğe giren yeni kira yasası değişiklikleriyle önemli değişiklikler yaşayacak. Bu reformlar, kiracıların lehine çeşitli yenilikler getiriyor.
Yeni yasanın önemli yeniliklerinden biri, emlak komisyon masraflarının artık eşit olarak, yani %50/%50 oranında ev sahibi ve kiracı arasında paylaşılacak olmasıdır. Önceden bu masrafların tamamı kiracıya aitti. Ayrıca, kira depozitosunun azami tutarı üç aydan iki aya indirilmiş ve kiracının taşınması durumunda depozitonun iadesi için net yönergeler belirlenmiştir. Örneğin, kiracı mülke önemli bir zarar vermemişse, ev sahibi depozitonun yarısını bir ay içinde geri ödemek zorundadır.
Yeni yasa ayrıca, konut amaçlı her kira sözleşmesinin yazılı olarak yapılmasını ve belirli yasal zorunlulukları içermesini şart koşuyor. Sözleşmede, kira bedelinin yatırılan sermayenin %5’ini aşmaması gerektiği de belirtilmelidir. Bu yeni metin, aynı zamanda ortak yaşam (colocation) için de yasal zemin sağlamaktadır.
Yaklaşan Değişiklikler:
Kira bedelleri için bir tavan fiyat belirlenmesi beklentisi olmasına rağmen, bu kısım metinden çıkarılmıştır. Mevcut Konut Bakanı, parlamento oylaması sırasında, 2025 yılının ilk yarısına kadar bu konuda yeni bir teklif sunmayı planladığını açıkladı. Devlet Konseyi’nden olumsuz görüş alındıktan sonra, yasa metni büyük ölçüde gözden geçirildi ve üç dizi değişiklik içerdi.
1 Ağustos’tan itibaren yürürlüğe giren Lüksemburg’daki yeni kira yasası kuralları şunlardır:
Emlak Komisyon Masraflarının Paylaşımı: Yeni yasaya göre, emlak komisyon masrafları ev sahibi ve kiracı arasında eşit olarak paylaşılacaktır. Önceden, bu masrafların tamamı kiracı tarafından ödeniyordu.
Kira Depozitosunun Azami Tutarının Azaltılması: Ev sahibinin kiracıdan talep edebileceği kira depozitosunun azami tutarı üç aydan iki aya indirilmiştir.
Depozito İadesi Yönergeleri: Yeni yasa, kiracının taşınması durumunda depozitonun iadesi için net koşullar belirlemiştir. Örneğin, mülke önemli bir zarar verilmemişse, ev sahibi depozitonun yarısını bir ay içinde geri ödemek zorundadır.
Sözleşme Zorunlulukları: Konut amaçlı her kira sözleşmesi yazılı olarak yapılmalı ve belirli yasal zorunlulukları içermelidir. Bu, kira bedelinin yatırılan sermayenin %5’ini aşmaması gerektiğini de kapsar.
Ortak Yaşam İçin Yasal Zemin: Yeni yasa, birkaç kişinin bir mülkü ortaklaşa kiralayabileceği ortak yaşam (colocation) için yasal zemin sağlamaktadır.
Yeni kira yasası, Lüksemburg’daki kiracıların haklarını güçlendirmeyi ve konut piyasasındaki adaleti artırmayı hedefliyor.
Schueberfouer 2024 Fuarı Öncesinde Coşku ve Heyecan
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Lüksemburg’un en beklenen yaz etkinliklerinden biri olan Schueberfouer, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Bu büyük fuarın 23 Ağustos’ta başlamasına sayılı günler kala, halk arasında büyük bir heyecan gözleniyor.
Bu büyük etkinlik, Limpertsberg bölgesinin kalbinde gerçekleştirilecek olup, 23 Ağustos’tan 11 Eylül’e kadar devam edecektir. Fuar, halka öğlen 12’den gece 1’e kadar açık olacak ve restoranlar sabah 11’den itibaren hizmet vermeye başlayacaktır.
Programın ayrıntıları ve özel günler, indirim günleri veya festivaller gibi tarihler henüz açıklanmamış olsa da, belediyenin bu konuda yakında daha fazla bilgi yayımlaması bekleniyor. Her yıl olduğu gibi, fuarda 200’den fazla tesis, restoran ve gıda satış stantları kurulacak.
Schueberfouer fuarı, Büyük Düşes Charlotte Köprüsü’nde gerçekleştirilen muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sona erecek. Bu gösteri, her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok kişinin ilgisini çekecek ve fuarın en cazip anlarından biri olacak.
Herkes bu büyük etkinlik için gün sayarken, Schueberfouer 2024’ün yine unutulmaz anılara ev sahipliği yapması bekleniyor.
Lüksemburg’da Afgan Mültecilerin Durumu: İltica Başvurularının Kabulü ve Reddi
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Afganistan’daki siyasi ve güvenlik değişiklikleri ile Taliban’ın Ağustos 2021’de yeniden iktidara gelmesinin ardından, birçok Afgan vatandaşı güvenlik ve huzur arayışıyla diğer ülkelere sığındı. Lüksemburg da Afgan mültecileri kabul eden ülkeler arasında yer alıyor.
Parlamentoda déi Lénk partisinin temsilcisi, yakın zamanda parlamentoda Afganların iltica başvurularının reddi konusunu gündeme getirdi. İçişleri Bakanlığı’na son zamanlarda reddedilen başvuruların nedenlerini sordu.
Lüksemburg İçişleri Bakanlığı’nın yanıtına göre, bu yılın başından 22 Temmuz 2024’e kadar 13 Afgan iltica başvurusu "normal prosedür" kapsamında reddedildi. Taliban’ın iktidara dönmesinden bu yana toplamda 47 iltica başvurusu reddedildi; bunların 19’u 2023, 15’i ise 2022 yılına ait.
İçişleri Bakanı Léon Gloden, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden bu yana, Afgan mültecilerin büyük çoğunluğunun iltica statüsü aldığını vurguladı. Bu dönemde alınan 392 karardan 292’si iltica statüsü ile sonuçlandı. 2024 yılında yapılan 65 başvurudan 49’u kabul edildi.
İçişleri Bakanı ayrıca, Taliban’ın geri dönmesinden bu yana Afganistan’a zorunlu geri dönüş olmadığını ve sadece üç mültecinin gönüllü olarak geri dönme kararı aldığını belirtti. Afganistan’daki insan hakları ve güvenlik durumunun hala endişe verici olduğunu, IŞİD ve diğer aşırı gruplardan gelen tehditlerin sürdüğünü vurguladı.
Çocuk mültecilerle ilgili cinsel istismar endişelerine yanıt olarak, Dışişleri Bakanlığı bu tür vakaların bulunmadığını ve çocuklar ve hassas bireylerle çalışan göçmen memurlarının ruh sağlığı uzmanları olarak eğitim aldıklarını doğruladı.
Bu haber, Afgan mültecilerin Lüksemburg'daki durumunu ve iltica süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları aydınlatmayı amaçlıyor.
Lüksemburg’da Sıcak Hava Dalgası: Evde Serin Kalmak İçin Önemli İpuçları
Lüksemburg - 4 Ağustos 2024
Lüksemburg, bu haftanın başlarında bir sıcak hava dalgasının etkisi altına girecek ve sıcaklıkların 32 dereceye ulaşması bekleniyor. Bu sıcaklık artışı, yetersiz yalıtımlı evlerde ve özellikle çatı katı dairelerinde ciddi bir kriz haline gelebilir. Bu koşullar altında, insanlar terleme, uykusuzluk, konsantrasyon zorluğu ve aşırı yorgunluk gibi sorunlarla karşılaşabilirler. Bu sorunlar, çocuklar, yaşlılar ve çatı katında yaşayanlar için daha da şiddetli hale gelir.
Bu duruma karşı koymak için, evinizdeki sıcaklığı azaltmak için uygulayabileceğiniz birkaç pratik öneri aşağıda sıralanmıştır:
1. Dış Koruma Kullanımı
Sıcaklıkla etkili bir şekilde mücadele etmek için dış korumalar kullanmalısınız. Sıcaklık büyük ölçüde pencerelerden girer, bu nedenle dış panjurlar ve perdeler, iç perdelerden daha etkilidir. Unutmayın ki: "Sıcaklığa karşı etkili koruma yalnızca pencerenin dış tarafında çalışır. Dış panjurlar ve perdeler, güneş ışınlarının pencere camına ulaşmadan önce içeri girmesini engeller ve ortamın daha fazla ısınmasını önler." Güneşin doğuşundan veya ilk ışınların pencerelere çarptığı andan itibaren panjurları veya perdeleri kapatın. Bu adım, doğrudan bir serinlik sağlamasa da ortamın daha fazla ısınmasını engeller.
2. Kalın Perdelerin Etkinliği
Kalın perdeler, hiçbir koruma olmamasından daha iyidir, ancak yalnızca ışığı ve dolayısıyla sıcaklığı içeride tutar ve dış panjurlar ve perdelerle kıyaslandığında daha az etkilidir.
3. Yarı Şeffaf Gölgelik Kumaşlar Kullanımı
Gün boyunca tamamen karanlıkta kalmak istemiyorsanız, doğal ışığı engellemeden odanın serin kalmasına yardımcı olan yarı şeffaf gölgelik kumaşları kullanabilirsiniz. Bu kumaşlar, doğal ışığa ihtiyaç duyulan ofis, çocuk odaları veya mutfak gibi yaşam alanları için özellikle uygundur.
4. Uygun Havalandırma
Gün boyunca pencereleri açmaktan kaçının çünkü sıcak hava içeri girebilir. Havalandırmayı, sıcaklıkların düştüğü sabah erken saatlere, geç saatlere veya geceye sınırlayın. Maksimum verim için, tüm pencereleri aynı anda açarak serin hava akışı sağlayın. Geceleri pencereler açıkken böceklerin girmesini önlemek için sineklik kullanmak gereklidir.
5. Vantilatör ve Klima Kullanımı
Tüm önlemlere rağmen hala dayanılmaz bir sıcaklık varsa, vantilatörler ve klimalar kullanabilirsiniz. Ancak, klimalar sıcak havayı dışarı atmalıdır ve bu, uygun bir tahliye borusu yeri gerektirir. Birçok apartmanda, bu yer açık bir penceredir. Ayrıca, bu koşullarda yeterince su içmek çok önemlidir, böylece vücudunuzun susuz kalmasını önleyebilirsiniz.
6. Evcil Hayvanlara Dikkat
Evcil hayvanlarınızın da sıcaktan etkilendiğini unutmayın ve onlara özel bakım sağlayın:
Gölge Sağlama: Evcil hayvanlarınızın gölgeli ve serin yerlerde bulunduğundan emin olun. Evinizde halı veya kilim varsa, serin tutmak için serinletici yataklar kullanın.
Taze Su: Her zaman taze ve serin su bulundurun ve özellikle sıcak günlerde su tüketimini takip edin.
Ortamı Serinletme: Mümkünse, ortamı serinletmek için vantilatör veya klima kullanın. Bazı evcil hayvanlar, nemli havlular veya file yataklar kullanıldığında olumlu tepki verir.
Uzun Yürüyüşlerden Kaçınma: Günün sıcak saatlerinde yürüyüşleri sınırlayın ve sabah erken veya akşam saatlerinin serinliğinden yararlanın.
Bu ipuçlarını takip ederek, sıcak hava dalgasının getirdiği sorunları azaltabilir ve kendiniz ve aileniz için rahat ve sağlıklı bir ortam sağlayabilirsiniz.
